Burun Estetiği

Burun Estetiği Nedir ?

Bize Ulaşın

Burun Estetiği Nasıl Olmalı?

Estetik ve güzel bir görünüme sahip olma isteği, eski çağlardan beri devam eden ve gündemden hiç düşmeyen bir konudur. Bilindiği gibi insanlar arası ilişkilerde de ilk karşılaşmada insanların fiziki görüntüsü dikkate alınır. Eğer kişinin vücudunda memnun olmadığı bir bölge var ise, bu durum hem sosyal hayatı hem de ruhsal durumu olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle kadınlar bu konuda oldukça hassastır. Çünkü kendinden memnun olma ve beğenilme dürtüsü erkeklere nazaran kadınlarda daha yoğun yaşanır.

Kadınların estetik kaygı yaşadığı en önemli konulardan biri, burun yapısındaki problemlerdir. Bir kadın için aynaya baktığında güzel görünmek ne kadar önemliyse, yüze tüm şekli ve ifadeyi veren burun da sorunlar olması da bir o kadar kişiyi demoralize eden bir durumdur. Yapılan çalışmalar da rinoplasti ameliyatlarının diğer estetik operasyonlardan iki kat daha fazla olması bu durumu kanıtlar niteliktedir. Neyse ki günümüz teknolojisi ve tıp alanında yapılan yenilikler sayesinde hayal edilen buruna daha kolay ulaşılabiliyor.

Cinsiyet Faktörü

Rinoplasti ameliyatlarında cinsiyet faktörü büyük rol oynar. Kadınların yüz anatomisi yuvarlak, kıvrımlı ve ince hatlıdır. Ayrıca burun yüzeyleri iç bükey şeklinde ve daha küçüktür. Kadınların anatomik yapısı ve operasyondan beklentileri erkek hastalarınkiyle aynı olmadığından, elde edilecek sonucun da daha kadınsı olması gerekir. Kadın hastalar burun şekillerinin güzel olması haricinde doğal durmasına da önem verirler. Burnun yüz bölgesinde öne çıkan bir organ olması sebebiyle, ameliyattan beklenen sonuç da yüze uyumlu ve mükemmel bir bütünlük sağlamasıdır.

Erkek hastalar ise daha keskin ve sert hatlara sahiptirler. Erkek hastaların öncelikle ameliyattan beklentileri maskülenliklerini kaybetmemeleridir. Estetik olarak değişimin yanı sıra uyku apnesi gibi sorunlar veya kaza,doğuştan gelen problemler de var ise genellikle cerrahi müdahale erkek hastaların tercihi olur. Erkeklerde en ideal burun açısının 90-95 olduğu belirtilmiştir.

Kadın hastaların burun ölçüsü ve çizgileri çok belirgin olmamalı, burun sırtı ise hafif açılı olmalıdır. Kadınlarda ideal burun açısı hakkında birçok çalışma yapılmış olsa da, en uygun açının (burun-dudak açısı) 95-120 arasında olduğu saptanmıştır.

Her hastanın yüz yapısı ve burun problemi farklıdır bu sebepten dolayı uygulanacak operasyon bu kriterler göz önüne alınarak yapılmalıdır.

Kısaca özetlemek gerekirse yapılacak yeni burnun hastanın yüzüne uyumlu olması ve doğal durması ilk koşullardan biri olmalıdır. Detaylı yüz analizi yapılmadan, burnun karakteristik özellikleri tanımlanmadan yapılan cerrahi müdahale sağlıklı olmayacağı gibi güzelde görünmeyecektir.

Detaylı bilgi ya da fiyat almak için bizimle iletişime geçin. Ekibimiz 24 saat içinde kesin fiyat bilgisi verecektir.

Burun Estetiği İle İlgili Merak Edilen 30 Soru

Burun estetiği hangi durumlarda yapılmalıdır?

Burun estetiği, hem görsel hem de sağlık bakımından başvurulan bir operasyondur. Genel olarak görsel anlamda burun şeklinin beğenilmemesi üzerine estetik burun ameliyatları yapılmaktadır. Bunun dışında travmalara bağlı olarak gelişen şekil bozukluğunu düzeltmek amaçlı burun estetiği ameliyatları da yapılmaktadır. Burnun kemerli olması, uzun olması, burun ucunun düşük olması, burun deliklerinin büyüklüğü veya asimetri gibi şikayetlerden dolayı burun estetiği yapılabilmektedir.

Erkek burnuyla kadın burnu arasında estetik açıdan farklar vardır. Bunun için kriterler genelde burnun dudakla yaptığı açıdır. Erkeklerde 90 derece kadarken, kadınlarda bu açı biraz daha fazladır. Yani, kadın burnu erkeğe oranla daha kalkık olmalıdır. Plastik cerrahide erkek ya da kadın burun estetiğinde uygulanan cerrahi prensipler aynıdır; ancak burada ölçü ve açıların miktarı değişkenlik göstermektedir. Erkeklerde burnun ucu ve genişliği daha belirgindir. Burun sırtı ve burun ucu geçişinin belirsiz olması ve burun dudak açısının kadınsı görünümde olmaması gereklidir.

Burun eti yani konka denilen yapılar burundan solunan havanın ısıtılıp nemlendirilmesini sağlamaktadır. Burun etinin büyümesi yani konka hipertrofisi, halk arasında geniz eti ve septum eğriliği gibi hastalıklarla da karıştırılabilmektedir.

Burun boşluğunda önden arkaya doğru yan duvarlarda üç sıra halinde bulunan burun etlerinin özellikle alt kısımda bulunanları genellikle alerjik reaksiyonlardan veya septum eğriliklerine sekonder sebeplerden büyüme gösterebilmektedir. Burun eti, septum eğriliği gibi burun tıkanıklığına neden olan sorunlar, burun estetiği ile beraber eş zamanlı düzeltilebilir sorunlardır.

Türkiye burun yapısı olarak Pers burun ailesine yakındır. Genellikle şikayetler de kemerli burun üzerine gelmektedir. Kemerli burnu olan hastalarda burnun kemerini oluşturan kemik ve kıkırdaktaki fazlalık törpülendikten veya çıkarıldıktan sonra teknik olarak çatı dediğimiz kısım açılmışsa, çatıyı kapatmak amaçlı burun keskiler, piezo elektrik sistemler veya motorlu testereler ile kırılarak tekrar kapatılır. Son dönemlerde uygun kemer yüksekliğine sahip hastalarda kemer törpülenmeden burun yüksekliğinin komple azaltıldığı tekniklerle de kemerli burunlar düzeltilebilmektedir.

Burun estetiği ameliyatları genel olarak çok ağrılı ameliyatlar değildir. Ama halk arasında burun estetiği ameliyatıyla ilgili doğru bilinen yanlışların başında burun estetik ameliyatlarının başında ağrılı olduğu bilgisi gelmektedir. Ameliyat sonrası oluşan morluklar, şişliklerden dolayı insanlar burun estetiği ameliyatlarının ağrılı ve sıkıntılı ameliyatlar olduğuna inanmaktadır. Eskiden burun estetiği tampon ilişkisi insanları korkutmaktaydı. Burun estetiği sonrası tampon çıkarılma sırasında yaşanan sorunlar yerini tamponsuz burun estetiği ameliyatlarına bırakmıştır. Eskiden kullanılan tamponlar pamuklu bir yapıda olduğu için burnun içine yapışarak kanamalara neden olmaktaydı. Günümüzde kullanılan silikon tamponlar bu tür sıkıntılara neden olmamaktadır. Estetik burun ameliyatından sonra yaşanan şişme ve morarmalar;

Ameliyatta kullanılan teknik
Yaş, cinsiyet
Hastanın kemik ve kıkırdak yapısına göre değişmektedir.
Doktor açışından bakıldığında plastik cerrahide en zor ameliyatlardan birisi burun estetiği ameliyatıdır. Diğer estetik operasyonlara kıyasla burun, herkes tarafından görülüp değerlendirilebilen bir organ olduğu için sonuçları da herkes tarafından görülüp değerlendirilebilmektedir.

Teknik anlamda da burun estetiği zor bir estetik cerrahidir. Kişinin; cilt, kemik ve kıkırdak yapı farklılıkları cerrahın işini zorlaştırabilmektedir. Cilt, kemik ve kıkırdak yapısı ince, narin olan hastalarda çok daha dikkatli davranılması gerekir.

Burun derisi çok ince olduğu durumlarda her türlü teknik hata dışarıdan kolay farkedilebilir. Yeterince desteklenmemiş kıkırdaklar da iyileşme sürecinde asimetrilere neden olabilmektedir.

Aynı şekilde kalın derili hastaların estetik cerrahileri de zordur. Kalın derili hastalarda güzel estetik hatlar, dışarıdan daha az görülebilir olmaktadır. Burun estetiğinde zorluk, burnun kemerli ya da burun kemiğindeki eğrilikten ziyade hastanın kemik, kıkırdak ve deri yapısından farklılıktan kaynaklanmaktadır.

Genel olarak burun estetiğinde kullanılan teknikler, açık teknik veya kapalı teknik cerrahi olarak ikiye ayrılmaktadır. Açık ve kapalı teknikle gerçekleştirilen cerrahilerin duruma göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.

Açık rinopilasti; Burun delikleri arasının alt kısımdan küçük bir kesi ile açılarak gerçekleştirilmektedir. Bu kısmın açılması cerraha daha geniş bir görüş açısı sağlanmaktadır. Genelde kıkırdak ve kemikte uygulanan işlemler kapalı teknikle ile aynıdır. İleri düzeyde deformitesi olan veya sekonder cerrahi dediğimiz geçirilmiş estetik operasyon hikayesi olan hastalarda açık rinoplasti tekniği tercih edilebilmektedir. Açık rinoplasti tekniğinin en büyük avantajı cerraha geniş bir görüş ve uygulama imkanı sağlamasıdır. Bununla birlikte kapalı rinoplasti tekniğine göre burun ucu ödemi ve oluşacak morlukların iyileşme süresi daha uzundur.
Kapalı rinoplasti;Kapalı burun estetiğinde kesiler burun deliklerinin içindedir. Kapalı teknikle gerçekleştirilen ameliyatlarda cerrahi anlamda görüş açısı daha az olmakla birlikte dışarıdan görülen bir dikiş izi kalma ihtimali bulunmamaktadır. Ayrıca açık rinoplasti yöntemine göre iyileşme süresi nispeten daha kısadır.

Ameliyatsız burun estetiği kendi içinde bazı sorunlar sunmaktadır. Ameliyatsız burun estetiğinde en sık kullanılan yöntemler şunlardır.

Burun dolgusu
Çok belirgin olmayan burun kemerlerinde uygulanabilen ameliyatsız burun estetiği yöntemidir. Ameliyat olmak istemeyen hastalar için bir avantaj olarak gözükmekle birlikte etkileri kalıcı değildir. Burun kemeri olan durumlarda burun kökünün dolgu maddesi ile doldurarak burnun daha düz gösterilmesi, burun ucu veya sırtındaki düzensizliklerde dolgu uygulalamaları yapılabilir. Dolgu malzemelerine bağlı komplikasyonlar bu tekniğin riskleri içinde hastayla paylaşılması gereken bir durumdur. Günümüzde kullanılan dolgu malzemelerin güvenirliği eskiye göre daha iyi olsa da karşılaşılabilecek riskler, cerrahi komplikasyonlar küçümsenecek boyutlarda değildir.

Burun ucu botoksu
Burnun dudakla birleşme bölgesi olan uç kısmına kas içerisine botoks uygulanabilmektedir. Botoksun etkisiyle kas gevşediği için burnun ucunda nispeten bir yükselme sağlanmaktadır. Burun botoksunda olduğu gibi etkisi kısa süreli olmakla birlikte her hasta için uygulanabilirliği ve hasta tatmini açısından sonuçları kişinin kendi takdirindedir.

Genellikle kemerli burunlarda, burnun sırt yüksekliğini azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. Burun estetik ameliyatlarında kullanılan törpü ile burnun sırt yüksekliği istenilen seviyeye getirilir. Burun kemerinin çok yüksek olduğu durumlarda doktorun tercihine göre törpülenerek veya kesilerek fazlalık kısım alınabilir. Ancak kemerli kısmı törpüleyerek istenilen seviyeye inilmesi daha kontrollü bir işlemdir. Burun kemerinin çok yüksek olduğu durumlarda törpülemek yeterli olmayabilir. İstenilen seviyeye kadar kemerin alındığı bazı durumlarda burun sırtı (çatısı) açık kalabilmektedir. Bu gibi durumlarda burnun yan duvar kemikleri içeri doğru kırılarak tekrar bir çatı oluşturulur. Ancak yüksek kemerli olmayan burunlarda buna gerek kalmadan, sadece törpüleyerek istenilen seviyeye indirilebilmektedir.

Sinüzit rahatsızlığı olanların burun estetiği ameliyatı olmalarında herhangi bir sıkıntı bulunmamakla beraber; sinüzit şikayeti olan hastaların öncelikle sinüzite sebep olan ve cerrahi ile düzeltilebilen durumların ortadan kaldırılması sonrasında ameliyat edilmesi daha uygundur.

Burun estetik ameliyatlarının genel anlamda bir mevsimi yoktur. Fakat sıcak havalarda terleme sonucu burun alçısının daha kolay gevşeyebilmesi bir sorun olmakla beraber, son yıllarda kullanılan malzemeler hava geçirgenliği sağladığı için bu sorunlar yaşanmamaktadır. Yine de yazın burun estetiği olan hastaların dikkat etmesi gereken durumlar vardır.

Yara iyileşme sürecinde, güneşin etkisi ve bronzlaşmayla birlikte cerrahi uygulanan bölge renginin daha koyu hale gelebilme ihtimali bulunmaktadır. Güneşin etkisinden korunmak için doktorun tavsiye edeceği güneş koruyucu kremler ve şapka kullanılmalıdır.
Yaz aylarında daha çok kullanılan güneş gözlüklerinin ameliyattan sonra kullanılmaması gerekmektedir.
Ameliyattan sonra denize ve havuza, plastik cerrahınızın önerdiği bir süre boyunca girilmemesi gerekir.

Burun estetiğinde milimetrik işlemler yapıldığı için ameliyatlarda kanama olması hiç istenmemektedir. Kanayan bir burun için bu tür hassas cerrahi işlemlerin yapılmaya çalışması, cerrahın işini zorlaştırabileceği gibi operasyon sonrasındaki şişlik ve morlukları da artırır. Bu sebeple atravmatik yöntem denilen kanamanın en az olduğu burun kıkırdak zarı ve kemik zarının altından girilerek yapılan teknikler tercih edilir. Ameliyatların bu bölgelerden yapılması kanamayı azaltacağı gibi ameliyat sonrası oluşan ödemin ve morluğun da az olmasına sebep olacaktır. Burun estetik ameliyatları kansız bir ortam sağlanacak şekilde yapılmaya çalışılan operasyonlardır.

Burun estetik ameliyatlarda travmanın şekline göre bazen hiç morarma yaşanmamaktadır. Yapılacak işleme göre yaşanan şişlik ve morarma değişebilmektedir. Morarmalar 1 hafta içinde sararmaya başlayarak gözle görülmeyecek hale gelir. Ameliyattan sonraki 2. gün genellikle şişlikler ve ödem en üst seviyede olur. Hastaların çoğunluğunda ödemin büyük kısmı 1 haftada geçerken, ödemin az bir kısmı 3 aya kadar sürebilmektedir.

Burun ile dudak arasındaki açının zamanla azalması, burun ucu yüksekliğinin kaybı, burun ucu düşmesi olarak değerlendirilir. Özellikle septum cerrahisinde eğrilmiş olan kıkırdak burun ucuna yakın yerleşimde ise ve bu bölge çıkarıldıktan sonra, burun ucu desteği zayıflamış ve tedbir alınmamışsa zaman içerisinde burun ucu yükseklik kaybı ve burun dudak açısının azaldığı burun ucu düşmesi kaçınılmazdır. Bu tür hastalarda burun ucunu destekleyecek uygulamalar ile durum engellenebilir. Bazen de hastalar tarafından operasyon sonrası erken dönemde ödem nedeniyle daha yüksek görünen bu açı, ödem azalınca bir miktar azalır ve hasta bunu burun ucu düşmesi olarak değerlendirebilir. Kapalı atravmatik teknikler ile yapılan burunlarda ödem daha az olduğu için ve burun ucu bağları korunduğu için belirgin bir değişiklik göstermez.

Rinoplasti operasyonlarında kullanılan teknikler burnun uzun yıllar aldığı şekli koruması üzerine planlanmaktadır. Cerrahın doğru teknikle gerçekleştirdiği operasyonların ardından burun ucunda düşme yaşanmamaktadır.

Burun estetiği sonrasında geçici koku sorunları yaşanabilir. Koku alma hücreleri burun kemerin olduğu bölgeye yakındır. Burun kemeri kesilerek ya da törpülenerek aşağı indirirken koku almayı sağlayan mukozanın ödemi veya zarar görmesi koku almada sorun yaratabilir. Aşırı büyük kemerli burunlarda burun küçültülürken mukoza dar bir alanda sıkışabilir. Burun aşağı indirilirken mukozanın dar alanda sıkışması ya da yığılıp kalması koku ile ilgili sorunlara yol açabilmektedir.

Burun estetiği fiyatları, yapılacak işlemlere göre değişmektedir. Yapılacak işlemin boyutuna bağlı olarak ameliyat saatleri de uzamaktadır. Sadece burun ucu yapılacak hastanın fiyatlandırması ile ek olarak nefes alma fonksiyonuyla ilgili sorunları olan bir hastanın fiyatlandırması arasında fark bulunmaktadır. Burun sırtındaki kemer, hastanın daha önce geçirilmiş bir burun ameliyatı olması, kaburgadan kemik alınarak yeni burun yapılması gibi farklı işlemler farklı fiyatlandırmalara neden olmaktadır.

Burun estetiği yaş sınırı var mıdır?

Burun estetiği ameliyatlarında kas iskelet sisteminin yeterli gelişimini tamamlaması öngörüldüğü için çocukların kemik gelişiminin tamamlanması beklenir. Burun estetiğinde yaş sınırı değil, kemik ve kıkırdak yapısının gelişimi esas alınır. Ama burna göre gelişimini daha çabuk tamamlayan kepçe kulak ameliyatları çocuğun psikolojisini de düşünerek 6 yaşında dahi yapılabilmektedir. Plastik cerrahide tam olarak üst sınır olmasada ilerleyen yaşlarda anestezinin ve postoperatif komplikasyonların artabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak, hastanın genel durumuna bakarak anestezi almasına engel olacak farklı rahatsızlıkları bulunmuyorsa estetik cerrahi yapılabilmektedir.

Burun estetiği yaptıracak kişi genellikle plastik cerrahi uzmanı ve kulak burun boğaz uzmanı arasında bir tercih yapmaktadır. Burnun fonksiyonel cerrahisi temelde kulak burun boğaz uzmanı alanına; burun estetiği, plastik cerrahi alanına giriyor gibi gözüküyor olsa da, her iki branş tarafından tecrübeli cerrahlarca yapılabilmektedir. Burun estetiği yaptırmaya karar veren hasta, burnunda nelerin değişmesini istediğini, doktor da hastaya neleri değiştirebileceği konusunda fikir vermelidir. Bu konuda mevcut teknolojik 2 boyutlu ve 3 boyutlu görsel araçları hekim tarafından kullanılarak hastaya operasyon sonrası görünümün yaklaşık olarak nasıl olacağını göstermelidir. Bir plastik cerrah burun içerisindeki nefes almayla ilgili problemleri de çözebilir. Burnun estetiği, fonksiyonel cerrahilerden daha karmaşıktır. Her iki branş da iki işlemin üstesinden gelebilir. Burada hastanın tercihi önemlidir.

Burun estetiği kepçe kulak ve diğer yüz estetiği operasyonları ile beraber hekimin tercihine bağlı olarak yapılabilir.

Burun ucu estetiği, burun ucundaki kıkırdakların şekil verilerek yapıldığı bir ameliyattır. Burun ucundaki kıkırdaklar şekillendirilerek burun ve dudak açısı artırılabilir, azaltılabilir. Burun ucu inceltilebilir. Burun ucu estetiği yapılırken burun deliklerine de müdahale edilebilmektedir. Bu işlem; kemeri olmayan ama burnunun ucu düşük olan, burun delikleriyle ilgili problemi olan ya da burun ucu çok geniş olan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir.

Septum dediğimiz şey burun boşluğunu ortadan ikiye ayıran, ön kısmı kıkırdak, arka kısmı kemikten oluşan ve mukoza dediğimiz bir örtü ile kaplı kısımdır. Septum deviasyonu yani burun orta hattındaki bu kıkırdak veya kemik kısmın bir tarafa doğru eğik olması, nefes alma bozukluklarının sebeplerinden bir tanesidir. Buradaki eğrilik önde veya arkada olabilir. Hangi tarafa eğrilik varsa o taraftaki pasaj daralı ve nefes almakta güçlük yaşanmasına neden olmaktadır.

Burun eti ve septum eğrilikleri burun estetiği ile eşzamanlı plastik cerrahi uzmanı tarafından ameliyat edilebilir.

Burun estetiği ameliyatları genel anestezi ile yapılabildiği gibi teknik anlamda lokal anestezi altında da gerçekleştirilebilir. Burun estetiği lokal anestezi ile yapılırken hastanın uyanık olmasının farklı sorunlara yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Hastanın huzursuz olması, korkması ve cerrahin kendini rahat hissetmemesi, burun estetiği gibi ince bir cerrahinin kalitesini düşürür. Burun estetiği operasyonlarının genel anestezi ile gerçekleştirilmesi hasta ve cerrah açısından daha konforludur.

Sadece burun ucu kaldırılabildiği gibi beraberinde geniş burun uçunu küçültmek gibi işlemler de yapılabilir. Burun sırtına müdahale edilmediği bu tür işlemlerde burun ucunun yüksekliği, dudak açısı ve burun ucunun şekli düzeltilmektedir.

Sanatta bir bütünün parçaları arasındaki oranların uyumunun bir estetik sonucu vardır. Bu oran matematiksel olarak altın oran olarak nitelendirilir. Altın oran; kol ile ön kol, komşu parmak kemikleri arası gibi vücudun ve doğanın birçok canlısında gözlenmektedir. Burun estetiğinde de bu oranlara yakın oranlar elde etmek, estetik algı içinde daha hoş karşılandığı için bu kurala sadık kalınmaya çalışılır.

Burun estetiğinde hastaların istekleri de baz alınarak altın oranın korunmasına özen gösterilmeye çalışılmakla birlikte mevcut varyasyonları da göz önünde bulundurulmaya çalışılır.

Hastaya bunu daha iyi anlatabilmek için estetik cerrahi uzmanları planladıkları burnu, çeşitli 2 boyutlu veya 3 boyutlu uygulamalarla gösterebilmektedir. Hasta ve doktor bu uygulamalar üzerinde fikir alış verişinde bulunarak yapılacak burnun son şeklini belirleyebilmektedir.

Her ne kadar hastanın istekleri öncelikli olsa da yüzün oranları dikkate alınarak hareket etmek gerekir. Çok büyük bir burnu çok küçük hale getirmek cildin bu tür bir operasyona uyum sağlaması konusunda problemler yaratabilir ve istenen sonuçlar açısından tatminkar sonuçlar yaratmayabilir. Sanal ortamda ön görülen sonuçlar, operasyon sonrası sonuçlar ile paralellik göstermesi ve gerçekçi olmaya çalışmak operasyon sonrası hasta ve hekim arasındaki güven ilişkisi açısından önemlidir.

Burun ameliyatlarında çok hassas işlemler yapıldığı için kanamanın mümkün olduğu kadar az olması arzulanır. Burun estetik ameliyatlarının en önemli kısmı da kansız ortam oluşturmasıdır. Estetik cerrahi sırasında özel ilaçlarlar kullanılarak bu ortamın yaratılması sağlanmaktadır. Bununla birlikte hastanın da ameliyat sürecinden önce dikkat etmesi gereken durumlar bulunmaktadır.

Ameliyat öncesi estetik cerrahiyi gerçekleştirecek doktor ve anestezi uzmanına kullanıldığınız ilaçlar ve genel sağlınızla ilgili bütün detayları bildirmelisiniz.
Operasyona gelirken; takı ve aksesuarları çıkarmalı, makyaj ve tırnaklardaki ojeleri temizlemelisiniz.
Aspirin gibi kanı sulandıran ilaçları doktor kontrolünde en az 1 hafta önce kesebilirsiniz.
Grip, nezle, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar yaşıyorsanız doktorunuzla bu durumu paylaşmalısınız.
Yeşil çay gibi bitki çayları kanamayı artırabileceği için ameliyat öncesi kanamaya neden olacak yiyecek ve içeceklerden uzak durun. (Zencefil, zerdeçal, sarımsak, kırmızı şarap, bazı tür biberler, zeytinyağı)
Kadınların regl dönemleri tıbbı açıdan ameliyata engel durum olmasa da sonrasında oluşabilecek ödemi artırabileceğinden bu dönemlerde cerrahi uygun değildir.
Sigara, iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebileceği için bu açıdan hastaya bilgi verilmeli.

Burun estetik ameliyatları yapılacak operasyona bağlı değişmektedir. Septum eğriliği ya da farklı sorunları yoksa operasyon 2-2,5 saat sürebilmektedir. Sadece burun ucu şekillendirilecekse bu işlem daha da kısalmaktadır. Ancak burun estetiği ile birlikte burun içinde bir deformite, sekonder cerrahi denilen daha önce ameliyat olmuş hastaya, kaburga kemiklerinden yeniden burun yapmak gibi komplike cerrahilerin süresi 6-7 saate kadar sürebilmektedir.

Burun estetik ameliyatlarında kullanılan açık teknik de burun delikleri arasında küçük bir kesi ile açılarak gerçekleştirildiği için, burun estetiği sonrası burnunuzun bu kısımda çok hafif bir iz kalma ihtimali bulunmaktadır. Yara iyileşmesi kişiden kişiye değiştiği için bu iz herkeste aynı gözükmemektedir. Kapalı teknikle gerçekleştirilen ameliyatlarda ise dışarıdan görülebilen bir iz bulunmamaktadır.

Burun estetiği operasyonunda burun sırtını destekleyen kıkırdağın ve kemiğin fazla alınması veya iyi desteklenmemesi gibi durumlarda, burun sırtında şişlikler azaldıkça ortaya çıkan bir durumdur.

Burun çökmesinin yaşandığı durumlarda kaburgadan kemik alınmasına kadar varan revizyon ameliyatlarına gereksinim duyulabilir.

Burun estetiği operasyonu sırasında şekillendirilen kıkırdak ve kemik yapılar iyileşme sürecinde deri ile tekrar kaynaştığı bir iyileşme sürecinden geçer. Bu süreç içerisinde iyileşme olan bölgede bir büzüşme meydana gelir. Bu süreç içinde kıkırdak yapıların destekleri bu kuvvetler karşısında yeterince güçlü değilse yara iyileşmesi sürecinin güçleri karşısında şekil değişikliğine uğrayabilir ve bunun sonucunda asimetri gibi problemler ödemin geçmesi ile ortaya çıkabilir. Kıkırdak yapıların desteği dışında atravmatik teknik kullanımında ödem ve morarma gibi bu kuvvetlerinde daha az olduğu bir iyileşme sureci sağlar.

Burun estetiği ameliyatı sonrası en çok dikkat edilmesi gereken konuların başında; travmalara dikkat etmek, eğilerek ayakkabı bağcıklarını bağlamak gibi baş bölgesinde kan basıncını artırabilecek durumlar ve aktivitelerden uzak durmak gerekir.

Ameliyat sonrası burnunuzu travmalardan korumak ve şişlikleri azaltmak için yatarken yastık ile başı mümkün olduğu kadar yükseltmek önerilir.
Kan sulandırıcı ilaç ve yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Burun estetiği ameliyatı sonrasında bir süre spor yapılmamalıdır. 10 gün normal aktivitelerden, 3 hafta ise ağır sporlardan uzak durulmalıdır.
Ameliyattan sonrası burnunuzu koruyan alçı ya da atellerin ıslanmamasına özen gösterilmelidir. Burun estetiği sonrası bir süre banyoda baş kısmının yıkanmaması önerilir.
Travmalardan uzak durulmalıdır.
Doktorun tavsiye edeceği süre kadar burun estetiği ameliyatı sonrası gözlük kullanılmamalıdır.
Düzenli beslenmek ve düzenli uyumak iyileşme sürecini hızlandırmaktadır.
Dişlerin sert ve hızlı fırçalanması, burun tabanında hassasiyete neden olabilir.

Burun estetiği sonrasında burun sırtı boyunca ve burun kanatlarından göz kenarlarına doğru tek yönlü sıvazlama şeklinde masaj uygulamaları hastaya önerilebilir. Masaj uygulamasının mantığı bu bölgedeki dolaşımın mekanik olarak baskı yapılarak artırılması işlemidir. Sirkülasyonu hızlandırmak yara iyileşmesini hızlandırdığı şeklinde düşünülebilir.

Burun estetiği yaptırma düşünceniz varsa, uzmanlarımızdan doğru bilgiler almak için hemen online randevu alabilirsiniz.